EMDR, 1980'lerin sonundaki başlangıcından bu yana gelişmeye ve evrimleşmeye devam etmiştir. İşte EMDR'deki en son gelişmelerden bazıları:
- Çevrimiçi EMDR: COVID-19 salgını çevrimiçi terapinin benimsenmesini hızlandırdı ve EMDR de bir istisna değil. Terapistler artık çevrimiçi EMDR seansları sunuyor ve araştırmalar çevrimiçi EMDR'nin yüz yüze terapi kadar etkili olduğunu gösteriyor.
- Bağlanma odaklı EMDR: Bağlanma odaklı EMDR (AF-EMDR), bağlanma teorisini EMDR ile bütünleştiren bir yaklaşımdır. Bireyin erken bağlanma deneyimlerine ve bunların mevcut ruh sağlığı sorunlarıyla nasıl ilişkili olabileceğine odaklanır. AF-EMDR, karmaşık travma veya bağlanma ile ilgili bozuklukları olan bireyler için özellikle yararlı olabilir.
- Bağımlılık için EMDR: EMDR, bağımlılık tedavisi olarak giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bireylerin bağımlılıklarına katkıda bulunabilecek travmatik deneyimleri işlemelerine yardımcı olabilir, ayrıca istekleri azaltabilir ve bireyin öz yeterlilik duygusunu güçlendirebilir.
- Disosiyatif bozukluklar için EMDR: Dissosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) gibi dissosiyatif bozukluklar, bir kişinin kimlik veya bilinç duygusunda bir bozulmayı içerir. EMDR, dissosiyatif bozukluğu olan bireylerin travmatik anıları işlemesine ve kimliklerinin ayrışmış kısımlarını yeniden bütünleştirmesine yardımcı olmak için kullanılabilir.
- EMDR ve nörobilim: Araştırmalar, EMDR'nin beyin aktivitesinde ve yapısında, özellikle de beynin hafıza işlemeyle ilgili bölgelerinde değişikliklere yol açabileceğini göstermiştir. Bu durum EMDR'nin nörobilimine ve travmayla ilişkili ruh sağlığı sorunlarını daha iyi anlamak ve tedavi etmek için nasıl kullanılabileceğine yönelik ilginin artmasına yol açmıştır.
Genel olarak, EMDR gelişmeye ve yeni araştırma ve klinik bulgulara uyum sağlamaya devam etmekte, bu da onu dinamik ve etkili bir psikoterapi biçimi haline getirmektedir.